Lale Devri dizisindeki ayrılık üzdü...




Diziden ayrılmasına çok üzüldü

Lale Devri dizisindeki ayrılık üzdü.


Emina Sandal?ın ?Lale Devri? dizisinden ayrılması kesinleşince gözler rol arkadaşı Serenay Sarıkaya?ya çevrildi.
Sarıkaya, hem kendisinin hem de sevgilisi Tolgahan Sayışman?ın sette Emina?ya soğuk davrandığı, onun da bu yüzden diziyi bıraktığı haberleriyle ilgili ?Bu iddialar doğru değil. Biz Emina?yla hiçbir sorun yaşamadık. Diziden ayrılması da beni üzdü? dedi.

Öyle Bir Geçer Zaman Ki çocukları korkutuyor



Öyle Bir Geçer Zaman Ki çocukları korkutuyor

Dizinin müziğine bir çocuğun tepkisi ibretlik.




Sabah gazetesi televizyon eleştirmeni Yüksel Aytuğ, Özgüre Kaldırım Bulut isimli okurunun Öyle Bir Geçer Zaman Ki dizisi ile ilgili yaşadığı olayı köşesine taşıdı:
"Diziyi beğenerek izliyorum -şiddet görüntüleri hariç- ve izlemeyi de çok istiyorum. Ama maalesef bu keyfim yarım kalacak sanırım. Önceki hafta Çok Güzel Hareketler Bunlar'da diziyle ilgili bir skeç vardı. Dizinin müziği skeçte yayınlandığı anda iki buçuk yaşındaki kızımın suratı değişti ve dudağını sarkıtıp hemen kucağıma geldi. Müziği duyduğu her iki seferde de aynı tepkiyi verdi. O anda diziyi izleyerek ne kadar büyük bir hata yaptığımı anladım. Meğer kızım diziden çok etkilenmiş ama ben bunu fark etmemişim. Şimdiden bir izleyici kaybettiler. Şiddet bazı dizileri sürüklüyor olabilir, Kurtlar Vadisi gibi ama bazı dizilerde ters tepki gösteriyor..."

Show tv dizilerinin günleri, saatleri değişti

Show tv dizilerinin günleri, saatleri değişti

Türk Malı, Deli Saraylı, Karadağlar... Hepsi bu değişimden nasibini aldı.



 Televizyon Gazetesi'nin haberine göre, Show tv dizilerinin günü değişti. Bundan böyle Karadağlar Pazartesi saat 20.00'de, Türk Malı Salı saat 20.00'de, Güneydoğu'dan öyküler Önce Vatan Çarşamba saat 22.45'te, Deli Saraylı Perşembe saat 20.00'de ve Doktorlar Cuma saat 20.00'de ekranda olacak.
Bu ani değişiklikte Türk Malı'nın düşen reytingleri ve Deli Saraylı dizisi izleyicilerinin yayın saati değişikliği talebinin etkili olduğu düşünülüyor. 

Deli Saraylı'da taze aşk



Deli Saraylı'da taze aşk

Ayyar sonunda aşkına karşılık buldu.


 Geçtiğimiz haftalarda kadın kılığına girerek komşuları Cezzar Paşa'nın eşi Olga'ya yaklaşmaya çalışan Ayyar dün yakayı ele verdi. Hayriye kılığında gittiği konakta Olga'yı öpmeye kalkan Ayyar'ın kimliği açığa çıktı. Olga önce şaşırsa da sonra bu aşka kayıtsız kalamadı. İşte o diyaloglar: 
Ayyar: Ben kadın değilim. Ben Ayyar'ın.
Olga: Sen neden bunu yaptın?
Ayyar: Bak benim hayatta ilk defa bir şeyim çalındı kızım. Sen benim kalbimi çaldın. Ben sana aşığım. Cezası neyse çekmeye karşıyım idamsa idam ama bana  sakın beni sevme deme tamam mı? Ben senin için kadın kılığına girdim, eşek kılığına da girerim, ördek, keçi, deve, öküz kılığına da girerim.
Olga: Hadi git artık, gitsene deli çocuk. (Ayyar'ı öper)
Ayyar: Ama sen beni öptün...
Olga: Ama şimdi git artık Cezzar her an gelebilir.
Ayyar: Bir daha öp... Allahım sana geliyorum, alaahım...

Kuzu ailesi dağılıyor,,,




Türk Malı'nda beklenen gelişme...
Türk Malı'nda Abiye Kuzu rolünü oynayan Binnur Kaya dizi ile yollarını ayırıyor.

Geçen haftalarda
Türk Malı'nın setinde Şafak Sezer'le Binnur Kaya arasında tartışma yaşanmış ve Binnur Kaya'nın diziden ayrılıp ayrılmayacağı merak konusu olmuştu. Şafak Sezer, sürekli kapris yaptığını öne sürdüğü Kaya'yla tartışmış, Kaya da ağlayarak seti terk etmişti. Ardından açıklama yapan dizinin yönetmeni ve senaristi Tayfun Güneyer, "Her sette olan şeyler... Binnur devam ediyor, setimizde her şey yolunda, oyuncu kadromuz aynen devam ediyor" açıklaması yapmıştı.

Ancak setten gelen son bilgilere göre Kaya'nın sonra sözleşmesi uzatılmıyor. Kaya yapım şirketi ile anlaşarak diziden ayrılıyor. Yapım şirketinin Şafak Sezer ile yola devam kararı aldığı öğrenildi. Buna göre Sezer'e önümüzdeki günlerde yeni bir partner bulunacak ve
Türk Malı yenilenen konusu ile yeniden seyirci karşısına çıkmaya devam edecek.

RTÜK?ün Türkçe'yi bozduğu gerekçesi ile geçen günlerde 2. defa uyarı cezası verdiği
Türk Malı'nda Binnur Kaya'nın mikemmel, litfen ve bu kadan gibi sözleri günlük dilde de kullanılan espriler haline gelmişti.

Kimse ona "gavur" diyemeyecek






Başbakanlık İnsan Hakları Başkanlığı'nın isteği üzerine, Öyle Bir Geçer Zaman ki'deki Carolin karakteri için kullanılan gavur ifadeleri çıkartıldı. İnsan Hakları Başkanı Mehmet Yılmaz Küçük'ü arayan Öyle Bir Geçer Zaman ki'nin yapımcısı, bu ifadenin artık hiçbir bölümde geçmeyeceğini, ayrımcılık ve hakaret sayılabilecek ifadelerin de bipleneceğini söyledi.Öyle Bir Geçer Zaman ki'de Carolin karakterine, babaanne Hasefe'nin gavur diye hitap etmesi rahatsızlık yaratmıştı. Dizinin önceki gün yayınlanan bölümünde özet görüntülerden bu ifadenin geçtiği sahneler çıkartıldı ve Hasefe, dizi boyunca gavur ifadesini kullanmadı. Bundan sonra yayınlanacak bölümlerde de gavur yer almayacak. Ayrımcılık ve hakaret sayılabilecek ifadelerse biplenerek verilecek.

Behzat Ç.'ye tribün desteği



3 kere günü değiştirilen Behzat Ç. Bir Ankara Polisiyesi'nin 3 hafta sonra yayından kaldırılacağı söylentileri hayranlarını kızdırdı.

Dizinin kaldırılacağı söylentilerine kızan Gençlerbirliği'nin taraftar grubu Alkaralar, Cumartesi günü Gençlerbirliği - Sivasspor maçında
Behzat Ç. Bir Ankara Polisiyesi'ne tribünden destek verecekler.

Dizinin yayıncısı Star'ı telefon ve e-posta yağmuruna tutan, çeşitli internet sitelerinde yorumları ile kızgınlıklarını dile getiren
Behzat Ç. Bir Ankara Polisiyesi fanatikleri, dizinin yayından kaldırılması durumunda eylem yapacaklarını belirtti.

Önce Pazar günü yayınlanan, ardından Pazartesi gününe kaydırılan ve son olarak Salı'da karar kılınan dizinin yayından kaldırılacağı söylentileri Gençlerbirliği'nin taraftar grubu Alkaralar'ı da kızdırdı. Erdal Beşikçioğlu'nun oynadığı cinayet masası amiri Behzat Ç.'nin koyu bir Gençlerbirliği taraftarı olması nedeni ile diziye sempati duyan Alkaralar, Cumartesi günü Gençlerbirliği - Sivasspor maçında
Behzat Ç. Bir Ankara Polisiyesi'ne destek verecekler.

Onur Bayraktar'a Allah'tan rahmet diliyoruz...





Bulgaristan’da oyunları kitap yapıldı


Röportaj: Sinem VURAL

“Sessiz Fırtına”daki Hikmet karakteriyle izleyicinin beğenisini kazanan Onur Bayraktar, başarılı bir senarist ve yönetmen.


“Sessiz Fırtına”daki Hikmet karakteriyle izleyicinin beğenisini kazanan Onur Bayraktar, aslında tiyatro dünyasının yakından tanıdığı başarılı bir senarist ve yönetmen. Bayraktar'ın yazdığı iki oyun, Bulgaristan'da kitap yapıldı.

- "Sessiz Fırtına" sizin ikinci işiniz. Dizi sektörüne girişiniz nasıl oldu? "Sessiz Fırtına"da yer almam tesadüfi oldu. Esra Akkaya benim sınıf arkadaşım, Sarp Akkaya’nın ablasıdır. Onun kendi ajansı var. Ben artık televizyona iş yapabilirim dediğim noktada “Esra ben böyle bir şeyler düşünüyorum ama ne olur her iş için de beni arama” dedim. Dizi
sektörünü bilmiyordum, zaten hiçbir şeyden de haberdar değildim. Esra bana bu işi önerdi. Bu anlamda çok şanslıyım. Çünkü ikinci işimde ise TMC ile çalışıyorum.- Çekimlerin ilk günü nasıldı?

Benim için çok farklı ve güzel deneyimdi. Sonuçta okul döneminde birkaç kısa filmde oynadım ama ilk televizyon dizim olacaktı. İlk başlarda biraz şaşırdım. Bir kahvaltı sahnesi vardı. Yakın plan çekiyorlar, sonra da detay alıyorlardı. Devamlılık durumu söz konusu. Ama ben devamlılığın farkına varmadan patır kütür yiyordum kahvaltıyı. - Tiyatro eğitimi aldınız. Bu tempoya alışmak zor oldu mu?

Kolay oldu aslında ama bunun ekiple de alakası var. İlk dizim "Şöhret" için de çok iyi bir ekip kurulmuştu. - Orada öyle bir ekip kurdunuz ki, Ahu Türkpençe ile de “İyi ki Varsın” isminde bir tiyatro oyununa imza attınız...

Ben zaten tiyatronun içindeydim. Ahu bir proje yapmak istiyordu. Bir aradayken “yapalım” dedik, sonra senaryomuzu yazdık ve başladık. Oyundan da memnunuz. Güzel oldu. Seyirci sıkıntımız çok şükür yok. 300-500 kişi gibi iyi rakamlara oynuyoruz. Bazen biletler bitiyor. 23 Kasım’daki oyunda kapalı gişe oynadık mesela. Bu çok güzel bir duygu.

NAZIM HİKMET ’İ İTALYA ’YA DİNLETTİK

- Tiyatroda hem yazıp, hem yönetip hem de oynamak gibi bir durumunuz var. Bir de üzerine dizi temposunu ekleyin. Hepsine nasıl yetişiyorsunuz?Dizi temposuyla çok çakışmıyor. Yazma, yönetme ve oynama aşaması hazırlık. Oyun çıktıktan sonra sadece oynamak kalıyor. Oyunları da çok fazla sayıda oynamayı istemiyoruz. Çünkü oyun sayısı arttıkça seyirci sayısının ortalaması düşüyor. Tiyatronun amacı seyirciye ulaşmaksa, ben 500 seyirciye 10 oyunda ulaşacağıma bir oyunda ulaşırım. - Peki, "Sessiz Fırtına"da çekimler nasıl gidiyor?

Çok iyi gidiyor. Hikmet Zülfarisoğlu karakterini çok sevdim. - Oyuncular yeni dönem televizyon dizileri için reyting kaygısı taşırlar “Aman yayından kaldırılmasın” gibi. Sizde de bu sendrom var mı?

O beni ilgilendirmiyor ki. Oradaki işin devamlılığını sağlayacak olan ben değilim ki. Ben sadece bana verilen rolü en iyi ekrana taşımaya çalışıyorum. Reytingler yapımcının sorunu. Tabii emek verdiğimiz bir iş ve devam etmesini isteriz. Açıkça söyleyeyim bu iş ile ilgili tutar mı tutmaz mı gibi en ufak bir kuşkum olmadı. - Yurtdışındayken keşfedilmenizin şansınızla bir alakası var?

Bu çalışmakla ve işimi sevmekle ilgili, öncelik sırasında her zaman işimi iyi yapmanın ilk sırada olmasıyla ilgili. Yurtdışından durup dururken gelip de “Onur Bayraktar diye bir adam varmış” demediler tabii ki. Mimar Sinan Güzel
Sanatlar Fakültesi’nde okurken Sicilya’dan bir grup gelip

"10-15 tane ülkenin her birinden birer oyuncuyu bu festivale davet ediyoruz" dediler. Bölüm başkanı Zeliha Berksoy benim ismimi vermiş. O vesileyle Sicilya’ya gittim. Sonraki yıl bire bir bana teklif geldi aynı festivalden. Sicilya’ya ikinci gidişimde Nazım Hikmet’in “Kuva-i Milliye”sinden bir derleme yaptım ve sahneye İtalyan bir aktris ile çıktım. Ben Türkçe’sini o da İtalyanca’sını söyledi. Nazım’ı İtalya’da da dinlettik yani. - Bulgaristan’da oyun yönetmek için seçildiniz mi? Nasıl gittiniz?

İlk Bulgaristan’a gidip oyun yönetmen, Ayla Algan sayesinde oldu. Bulgaristan’daki arkadaşlar “Bir festival düzenliyoruz, bir yönetmen arıyoruz, kim olur?” dediklerinde Ayla Algan benim ismimi vermiş. Burada öğrencisi olduğum insanlar üzerinde iyi bir intiba bırakabilmişim demek ki, onlar da bana böyle yollar açtı. Bulgaristan'a da ekipçe gittik. Ertesi yıl yazdığım iki oyunu Bulgarca’ya çevirdiler. Kitap olarak basıldı ve kütüphanelere de dağıtıldı. - Neden tiyatro oyunlarında eskisi kadar aktif değilsiniz?

Tiyatro eskisi kadar yoğun değil hayatımda. Bu bilinçli olarak tercih ettiğim bir şey. Tiyatro meslek ve iş haline dönüştüğü zaman yorucu olabiliyor. Dünyada tiyatroda gerileme hatta duraklama var.

Onur Bayraktar'a Allah'tan rahmet diliyoruz...





Motosiklet kazası sonucu hayatını kaybeden Onur Bayraktar son yolculuğuna uğurlanıyor. Onur Bayraktar için İstanbul'da önce bir tören düzenlendi, ardından da cenaze namazı kılındı ve toprağa verildi.

Onur Bayraktar için Akatlar Kültür Merkezi'nde bir tören düzenlendi. Onur Bayraktar, o çok sevdiği sahneye son kez tabutuyla çıktı.

Yakın arkadaşları onu anlatırken gözyaşlarını tutamadı.

Onur Bayraktar'ın ölümünün ardından twitterdaki hesabına yazdığı mesajlar okuyanları şoke etti.

Onur Bayraktar 20 Kasım 2010 günü "Bir trafik kazası sonucu ölmek. Pardon kaza oldu" diye yazmıştı.

Onur Bayraktar'ın yazdığı bu mesaj "Acaba intihar mı etti?" sorusunu akıllara getirdi. Yakın arkadaşı Sarp Akkaya, Onur Bayraktar'ın böyle bir şey yapmayacağını söyledi...

M.S.Ü. Tiyatro Bölümü'nden mezun olan Onur Bayraktar, Nedim Saban'ın kurucusu olduğu Tiyatrokare'nin oyuncularındandı.

Törenin ardından cenaze namazıysa Onur Bayraktar'ın vasiyeti üzerine Ortaköy Camii'nde kılındı.

Onur Bayraktar, kılınan cenaze namazının ardından Zincirlikuyu Mezarlığı'na defnedildi.